7.Yayın-Merrill Bileşen Gösterim Kuramı

 Merrill’e (1983) göre teoriler dünyada gözlemlediklerimizi açıklamaya çalışan araştırmalar üzerine temellenen basit düşünceler ya da kavramlardır. En çok rastlanan durum, öğrenme teorilerinin insanın bilgiyi nasıl kazandığı ve depoladığını açıklamak ile ilgilendiğidir. Fakat bu teoriler bir öğretimin nasıl yapılandığı, verimli ve etkili bir öğrenimi desteklemek üzere bilgiyi nasıl sıraladığı ile ilgili pek az şey söyleyebilirler (Merrill, 1994). Gagne ve Briggs’in öğretim kuramı gibi, Merrill’in Bileşen Gösterim Kuramı öğrenme ve öğretim bilgilerini üç temel kuramsal bakış açısında birleştirir: Davranışsal, Bilişsel ve İnsancıl. Davranışçı öğrenme, uyarıcı-tepki ilişkisi ile açıklanır. Davranışçılar, öğrenmeyi bilimsel olarak açıklayabilmek amacıyla, nesnel olarak gözlenebildiği ve ölçülebildiği için insan davranışları ve bu davranışları izleyen çevresel olayları incelerler. Sonraları kuramcılar insanların sadece başkalarının yaptıklarını izleyerek ve taklit ederek de öğrenebildikleri görüşünü savunmuşlardır. Böylece sosyal öğrenme kuramının temeli atılmıştır (Ormrod; aktaran, Şahin, 2016). Avrupa’da Piaget, Vygotsky ve Gestalt öğrenme ve algılamaya ilişkin zihinsel süreçlerle ilgili çalışmalar yaparak öğrenmenin bilişsel boyutuna odaklanmışlardır (Özçelik, 2016). 1967’de ‘biliş’ olgusu, araştırmacılar arasında popülerlik kazanarak 1970’lerde sosyal biliş kavramının doğuşuna kaynak olmuştur. Araştırmacılar bilgiye nasıl ulaşıldığı, depolandığı, hafızadan geri çağrıldığı, algılama ve sosyal biliş üzerine modeller geliştirmişlerdir (Baltacı, 2017). Öğrenmede insancıl yaklaşım ise aktif öğrenme ve tartışma teknikleri ile tasarlanmış öğrenme-öğretme uygulamalarını içerir .(Evin-Gencel, 2013). Bununla birlikte BGK’nın karşılaştırması oldukça kısıtlıdır. Sadece bilişsel bilgi alanı ile ilgilenir (Merrill, 1983). Bilişsel bilgi alanı içinde sadece mikro aşama ile ilgilidir. Aynı zamanda bu öğretimin motivasyonal kuramı ile bilgiyi sistemli olarak bütünleştirmez. Bunun kısırlığı ile ilgili olarak; BGK; Gagne ve Briggs kuramında çok eksik olan ayrıntıları sağlar. Büyük ayrıntıları onu daha yarayışlı yapar.  Winter 2018 Öğretimin önceki model ve kuramları gibi, BGK bir aşamada bir dildir ve diğer aşamada bir yönergeler dizisidir. Bir dil olarak, öğretim durumları, yöntemleri ve ürünlerini tanımlayan kavramlar dizisidir. Belki de bu dil, bilgi alanıyla diğer model ve kuramlardan daha kapsamlıdır. Bu nedenle bu dil, aynı bilgi alanıyla ilişkili diğer kuram ve modellerin bakış açılarını anlamak ve analiz etmek için ortalama bir yarar sağlar. BGK, belirgin durumlarda, belirgin çıktıların belli başarısı gibi yöntem bileşenlerini içeren denemeler yapar. Merrill, alandaki diğerlerinin çalışmalarını birleştirmek üzere açıkça deneme yapmamıştır. Onun bakış açısı, çalışmaların bir özümsemesidir. Genellikle bunu bilinçsizce niteler ve BGK’yı kavram geliştirme çalışmalarıyla bütünleştirir. Bu nedenle Merrill’in onayı dışında BGK’yı inşa etme ve çalışmaları bütünleştirme açıkça belirtilmemiştir. Aslında BGK, belirtilen araştırmacı ve kuramcılar tarafından geliştirilmiş strateji bileşenleriyle modelini inşa etmiştir: Bruner, Evans-Glasser-Homme, Rothkopf, Skinner, Kulhavy, Gropper, Markle, Klausmeier, Landa ve daha pek çok… BGK’nın özelliklerinden biri; hangi modelin ne zaman kullanıldığını belirlemek üzere temellenmesidir. Pek çok önceki kuramlar gibi, BGK modeli amaçlar ya da özel hedefler temelleri üzerine belirlenir. Fakat diğer kuramlardan farklı olarak, BGK nesneleri iki boyutta sınıflandırır:

 1) İçerik çeşitleri (Olaylar, kavramlar, prensipler, prosedürler) 

2) İçerikle istenen performans aşaması. (Hatırlama, kullanma ve bulma) 

Bu nedenle bir nesne, bir kavramı hatırlamayı(örneğin; tanımların ezberlenmesi), kullanmayı (örneğin; kavramın yeni örneklerini sınıflandırmak) ve bulmayı (örneğin; olguyu sınıflandırmada yeni bir yol bulma) gerektirebilir. Merrill’in sistemi aslında, Gagne ile tamamen örtüşmektedir. Merrill’in üç performans seviyesi, Gagne’nin üç bilişsel alanıyla uyuşur: Sözlü bilgi, zeka çeşitleri ve bilişsel stratejiler. Ayrıca Gagne zeka çeşitleri alanının içinde, kavramları ve kuralları içeren etkileri de ayırt eder. Bununla birlikte, Gagne, ne sözlü bilgi alanında ne de Merrill’in kullanışlı bulduğu bilişsel strateji alanında içerik farklarını açıkça belirtmez. Şuna da dikkat edilmelidir ki; Merrill açıkça “bulma” düzeyi ile ilgili modeller geliştirmemiştir. Örneğin; bilişsel strateji alanında olduğu gibi. BGK’nın çok önemli bir özelliği ‘öğrenenin kontrolü’dür. BGK öğrenenler için kolay bir yol olarak, strateji bileşenlerini seçmeyi ve anlık durumdaki yetenekler ile kalıcı olarak sahip oldukları kişisel özelliklerinde barındırdıkları yeteneklerine en iyi uyacak strateji bileşenlerinin seçilmesinde öğretimi şekillendirir. Bu yolla, öğrenme, öğrencinin ihtiyaçlarını tümüyle bireysel yaparak daha kolay bir hale getirmekle kalmaz, aynı zamanda öğrenciye daha az kalıplaştırılmış öğrenme çevresindeki ortaya çıkan değerli öğrenme stratejilerini de öğretir. BGK; öğretim tasarımının değerlendirilmesinde ihtiyaç duyulan bir kuramdır. Buna ek olarak, deneysel desteğinin yaygın temele sahip olması yani hem deneysel hem gerçek alanda araştırma yapılabiliyor olması, uygulayıcıya bu kuramdan yüksek yarar sağlamasını temin eder (Merrill, 1983). Test maddelerinin belirlenmesinde girdi-çıktı koşullarına, Girdi-çıktı koşulları: Test yapabilmek için öğrenciye önceden verilmiş olması gereken bilgi ve materyal ‘girdi’, öğrencinin tepkisi sonucunda ortaya çıkan ürün ise ‘çıktı’ olarak adlandırılmaktadır. Öğrencinin kapasitesi bu bilgiyle değerlendirilir. 2. Bileşen Gösterim Kuramı Verilen bir sununun öğrenciye yeni bir yeteneği veya bilgiyi kazandıracağını nereden biliyoruz? Öğretim tanımlamalarının çoğu, üç ana öğeyi karşımıza çıkarır. Bunlar hedefler, öğrenme aktiviteleri ve testlerdir. Hedefler, ne öğrenmesi gerektiği; öğrenme aktiviteleri, öğrencinin Merrill’in Bileşen Gösterim Kuramı’na Genel Bir Bakış 501 Turkish Studies Volume 13/3, Winter 2018 hedeflerin kazanımını sağlayan durumlardır ve testler, öğrencilerin hedefleri kazanımlarına değer biçmeye yarar. BGK; öğrenme aktivitelerinin geliştirilmesinde ve tasarımında kullanılabilecek bir dizi formülsel ilişkidir. İlişkilerin öğrenme aktivitelerine dahil edilme derecesi ile hedeflere ulaşmayı artıran öğrenme aktivitelerinin derecesi birbiriyle ilişkilidir. BGK; bir boyut olarak performans düzeyi ve diğer boyut olarak içerik türleri ile iki boyutlu sınıflama sistemini kullanarak hedeflerin pek çok kategorisini tanımlar. BGK, aynı zamanda bir dizi birincil ve ikincil sunum şekillerini tanımlar. Bu kuram her hedef türü için, o hedef türünü daha etkili geliştirmeyi sağlayacak birincil ve ikincil sunum şekillerinin eşsiz olduğunu varsayar. Bu ilişki, formüle edilmiş ilişkiye uyan öğrenme aktivitelerinde kullanılan sunum şekilleriyle, kesin karakterleri artırmayı içeren sunum şekilleriyle, ilişkilendirilmiş ve sıralanmış sunum şekillerinin belirlendiği yollardaki bulunma derecelerinin bir fonksiyonu olacaktır. BGK’nın öğretmenlere, öğretim tasarımcılarına ve öğretim sürecini geliştiren diğer ilgililere yararlı olacağı umut edilmektedir (Merrill, 1983).

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

6.Yayın-Seels Glasgow Generic Model